Kadın ve Erkek Arasındaki Bilişsel, Duyuşsal ve Sosyal Farklar - Psikosayfa

Kadın ve Erkek Arasındaki Bilişsel, Duyuşsal ve Sosyal Farklar

Kadın ve erkek, sahip olduğu yetenekler konusunda hemen hemen her toplumda bir karşılaştırmaya maruz kalır. Acaba gerçekten kadın ve erkeğin sahip olduğu bilişsel, duyuşsal ve sosyal yetenekler karşılaştırmaya müsait mi veya üstün olan bir taraf var mı? Aşağıda, şimdiye kadar yapılan araştırmaların bu sorulara verdiği cevapları bulabilirsiniz.

Bilişsel Becerilerde Kadın ve Erkek

Bilişsel beceriler aslında birden fazla becerinin oluşturduğu bir kümenin ismi. Bu kümede; düşünme becerisi, bellek yetenekleri, zeka ve öğrenme gibi beceriler yer alır. 

Birçok toplumdaki yaygın düşünceye göre bilişsel yeteneklerde, kadın ve erkek arasında önemli farklar var. Ancak özellikle zeka, çok yönlü bir yetenek olduğundan dolayı, bu konuda kadın ve erkek arasında genel bir karşılaştırma yapılması doğru değil.

Nitekim bu konuda kadın ve erkek arasında karşılaştırma yapmaya dayalı eski araştırmalara göre bile, üstün olan bir taraf var demek mümkün değil. Çünkü bu eski araştırmalar diyor ki, sayısal yeteneklerde erkekler daha başarılıyken sözel yetenekler söz konusu olduğunda kadınlar daha başarılı. 

Ancak daha sonra yapılan yeni araştırmalarda, bu konuda iki cins arasında bir fark olmadığı, kadınların bu konuda geride gözükmesinde yaygın toplumsal inanışın ve bunun getirdiği özgüven eksikliğinin etkisinin olduğu görüldü. 

Yine araştırmalar gösteriyor ki zeka konusunda da kadın ve erkek arasında cinsiyete dayalı herhangi bir fark yok.

Buraya kadar iki cins eşit gitse de, mekansal yetenekler söz konusu olduğunda erkekler bir adım öne çıkmayı başarıyor. Mekansal yeteneklerden kast edilen, herhangi bir cismi zihinde canlandırmak, evirip çevirebilmek ve farklı açılardan nasıl göründüğünü tahayyül edebilmek gibi beceriler. 

Örneğin, küçük alanlara  eşyaların en ideal nasıl yerleştirilebileceğini deneme yanılma yapmadan bulmak konusunda erkekler daha başarılı.

Duyuşsal Açıdan Kadın ve Erkek

Aslında bu konudaki tabloyu tahmin etmek çok da zor değil. Çünkü duyuşsal yetenekler söz konusu olduğunda kadın ve erkek arasındaki fark, toplumların genelindeki yaygın kabulle doğru orantılı. Yani, duyguları yaşayış, kavrayış, ifade etme ve sezgiler konusunda kadınlar erkeklerden daha önde.

Araştırmalar gösteriyor ki kadınlar, insanların duygularını ufak bir mimikten veya jestten kavrayabilme, beden dili mesajlarını hızlı ve doğru bir şekilde algılayabilme ve kendi duygularını ifade edebilme konusunda erkeklere oranla daha başarılı.

Ancak burada belirtmek gerekiyor ki duyguları ifade etmek konusunda toplumların erkekler üzerinde ciddi bir baskısı ve yönlendirmesi var. Dolayısıyla, duyguyu ifade etmek konusundaki geri kalışın, biyolojik faktörlerden mi yoksa toplumsal faktörlerden mi kaynaklandığını kesin bir şekilde belirtmek zor.

Sosyal Davranışlarda Kadın ve Erkek

Sosyal davranışlar, oldukça çeşitli alt başlıkları içerdiğinden dolayı her konuda bir karşılaştırma ve sonuç belirtmek pek mümkün değil. Ancak üzerinde en çok düşünülen ve araştırma yapılan üç özellikten bahsetmek mümkün. Bunlar; saldırganlık, liderlik ve yardım etme davranışı.

Saldırganlık

Saldırganlık konusunda yapılan araştırmalar, yine toplumun genel kabulünü destekler nitelikte. Buna göre, hem sözel hem de fiziksel saldırganlık davranışlarını erkekler daha fazla sergiliyor. Buna bağlı olarak suça meyilli olma oranı da erkeklerde daha yüksek.

Ancak bu konuda da tıpkı duyguları ifade etmede olduğu gibi, toplumun yönlendirmesinin erkekler üzerinde etkili olduğu düşünülüyor. Yani söz konusu davranışların, erkeklerin biyolojisiyle mi yoksa toplumun kabulleriyle mi alakalı olduğunu net bir şekilde ifade etmek zor.

Liderlik

Liderlik yetenekleri söz konusu olduğunda kadın ve erkek arasında net bir ayrım yapmanın doğru olmadığı söylenebilir. 

Toplumun genelinde, erkeklerin liderlik konusunda daha başarılı olduğuna dair yaygın bir inanış olsa da araştırmalar gösteriyor ki iki taraftan birine üstün demek mümkün değil. Çünkü bu konuda iki cins, farklı kulvarlarda bulunuyor. Yani, erkeklerle kadınların liderlik tarzları birbirinden oldukça farklı.

Kadınlar, daha çok kişiler arası uyumu sağlayabilme konusunda başarılı liderlik özelliklerine sahipler. Dolayısıyla daha katılımcı bir liderlik tarzları var. Erkeklerse kişiler arası uyumu ve grup etkileşimini sağlamaktan ziyade, çözüm odaklı ve otoriter bir liderlik tarzına sahipler. 

Ancak bu iki liderlik tarzı söz konusu olduğunda toplumun tercihi erkeklerin tarzından yana olduğundan dolayı, liderlik pozisyonlarında kadınlar daha az bulunuyor.

Yardım Etme

Son olarak, yardım etme davranışı konusunda, araştırmalar gösteriyor ki kadın ve erkeğin hangisinin öne geçeceği şartlara göre değişiyor. Şöyle ki, eğer yardım isteyen kişi kadınsa ve etrafta duruma şahit olan başkaları da varsa erkekler yardım etme konusunda öne geçiyor. Çünkü erkekler yardım etme davranışını bir "kahramanlık" olarak algılıyor. 

Yardım isteyen tanıdıksa, sevilen biriyse veya bakıma ihtiyacı olan bir kişiyse o zaman da kadınların,  yardım etmeye erkeklerden daha fazla meyilli olduğu görülüyor.

Yararlanılan kaynaklar: Morris, C. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları

İlginizi çekebilir: Kitap Önerisi: Aslında Güçlü Değilmişim - Erkeklerin Ruhsal Hastalık Deneyimleri (Sinan Akçay)


 

 

 

 


Yorum Gönder

0 Yorumlar